Az Tehlikeli İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Zorunluluğu Yürürlüğe Girdi

İş sağlığı ve güvenliği, tüm işyerleri için kritik bir konu olmasına rağmen, her işyerinin tehlike sınıfına göre farklı yükümlülükler ve önlemler alması gerekmektedir. Daha önce birden fazla kez ertelenmiş olan az tehlikeli işyerlerine yönelik iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğü, 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla nihayet yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeyle, 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Yasal Düzenlemelerin Gelişimi

İş sağlığı ve güvenliği alanındaki düzenlemeler, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde işyerlerinin çalışan sayısı ve faaliyet gösterdikleri sektörün tehlike sınıfına göre şekillenmektedir. Kanun, işyerlerinin sağlık ve güvenlik hizmetlerini yerine getirme yükümlülüklerini belirlerken, daha önce az tehlikeli işyerlerinde bu yükümlülüklerin uygulanması ertelenmişti. Ancak, 2025 yılı itibarıyla bu erteleme sona erdi ve az tehlikeli işyerleri de iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmek zorunda kaldı. Bu değişiklik, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin tüm işyerlerinde etkin bir şekilde sağlanabilmesi amacıyla yapılmıştır.

Yeni düzenleme ile az tehlikeli işyerlerinde çalışanların iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanması zorunlu hale gelmiştir. İşverenler, işyerlerinde sağlık ve güvenliği korumak amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu kapsamda işverenler, belirlenen yasal gerekliliklere uyum sağlamalı ve çalışanlarının güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atmalıdır.

Yasal Düzenlemelerin Gelişimi

Az Tehlikeli İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kapsamında Getirilen Zorunluluklar

Yasal düzenleme ile birlikte, az tehlikeli işyerlerinde yerine getirilmesi gereken iş sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri şu şekilde belirlenmiştir:

  1. İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Görevlendirilmesi
    Az tehlikeli işyerlerinde, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmeleri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmeleri gerekmektedir. İş güvenliği uzmanı, işyerindeki riskleri değerlendirir ve önleyici tedbirler alır. İşyeri hekimi ise çalışanların sağlık durumlarını denetler ve işyeri sağlık koşullarının iyileştirilmesi için önerilerde bulunur. Bu hizmetler, işverenin doğrudan istihdamıyla veya iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyet gösteren ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden (OSGB) alınabilir.
  2. İşveren veya İşveren Vekilinin Eğitim Alması
    Eğer işveren, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğünü yerine getirmemek ve bu görevleri kendisi üstlenmek isterse, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen eğitim programlarına katılmak zorundadır. Bu yetki, sadece az tehlikeli işyerleri için geçerlidir ve belirli koşullar altında bu yükümlülük kabul edilebilir. İşverenin bu eğitimleri tamamlayarak, işyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerini etkin bir şekilde sunabilmesi sağlanır.
  3. Risk Değerlendirmesi Yapılması
    Az tehlikeli işyerlerinde de tıpkı diğer işyerlerinde olduğu gibi, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bir risk değerlendirmesi yapılması zorunludur. İşverenler, işyerlerinde olası tehlikeleri belirleyerek, bu risklere karşı önleyici tedbirler almakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi, işyerindeki tüm süreçlerin güvenliğini sağlamak adına temel bir adımdır ve iş kazalarını en aza indirmek için kritik bir rol oynar.
  4. Acil Durum Planlarının Hazırlanması
    İşyerlerinde çeşitli olası acil durumlar için hazırlıklı olmak, iş sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önemlidir. Az tehlikeli işyerleri de dahil olmak üzere tüm işyerlerinde yangın, deprem, gaz kaçağı gibi durumlara karşı acil durum planları hazırlanmalı ve bu planlar çalışanlarla paylaşılmalıdır. Çalışanlar, acil durumlarda nasıl davranacakları konusunda bilgilendirilmeli ve tatbikatlar yapılmalıdır.
  5. Çalışanlara İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Verilmesi
    İşyerindeki tüm çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmesi, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemede önemli bir faktördür. Bu nedenle işverenler, çalışanlarına düzenli aralıklarla iş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermek zorundadır. Eğitimin içeriği, işyerindeki risklere ve sektörün ihtiyaçlarına göre şekillendirilmeli, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalıkları artırılmalıdır.

İşverenler İçin Yaptırımlar ve Cezai Sorumluluklar

Az tehlikeli işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerine uymayan işverenler ciddi yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu kapsamda, işverenlerin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmemesi, risk değerlendirmesi yapmaması veya çalışanlara eğitim vermemesi durumunda idari para cezaları uygulanacaktır. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmemesi durumunda, işverenler önemli bir cezai yükümlülükle karşı karşıya kalabilirler.

İş sağlığı ve güvenliği düzenlemelerine uymayan işyerlerine uygulanacak yaptırımlar şunlardır:

  • İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmemesi durumunda para cezası uygulanacaktır.
  • Risk değerlendirmesi yapmayan işyerleri için belirlenen tutarlarda idari para cezası verilecektir.
  • Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmemesi, ciddi cezai yaptırımlara neden olacaktır.

Bu yaptırımlar, işyerlerinde çalışanların sağlığını korumak ve güvenliği sağlamak için belirlenen yasal düzenlemelere uyulması gerektiğini açıkça göstermektedir. İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına titizlikle uyarak, hem çalışanların sağlığını koruyabilir hem de olası cezai yaptırımlardan kaçınabilir.

Az tehlikeli işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği zorunluluğunun yürürlüğe girmesi, çalışanların güvenliğini ve sağlığını artırmayı, iş kazalarını önlemeyi hedefleyen önemli bir adımdır. İşverenler, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğünü yerine getirerek yasal düzenlemelere uyum sağlayabilir ve işyerlerinde daha güvenli bir çalışma ortamı oluşturabilirler. Bu düzenlemeler, iş dünyasında iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmenin yanı sıra, işyeri verimliliğini ve çalışan memnuniyetini de artıracaktır. İşverenlerin bu değişikliklere hızla uyum sağlaması, hem çalışanların sağlığını güvence altına alacak hem de işyerinin uzun vadeli başarısını pekiştirecektir.